Akasya Kültür Sanat Logo
SANAT SÖZLÜĞÜ
Madonna: (Meryem Ana, Bakire Meryem) Meryem ve bebek, çocuk İsa'nın beraber gösterildiği resim ve heykellere verilen genel adlandırma.
Maniyerizm: Üslupçuluk; yaklaşık 1520-1580 tarihleri arasında ortaya çıkmış olan bir sanat üslubudur. Rönesans'ın getirmiş olduğu yetkinliğe karşı bir çıkış olmuş, kendisinden sonra gelen üslup ve akımlara önayak olmuştur. Devinim, hareket ve biçim bozmalarla klasik ve Rönesans estetiğini dönüştürmüştür. En önemli sanatçıları Tintoretto ve El Greco'dur. Sanatta barok ve ekspresyonizmin en önemli kaynaklarından biridir.
Matthias Grünewald: (1470-1528) 19. yüzyılda keşfedilmiş ve ekspresyonizm üzrinde etkisi büyük olan Alman ressam. Özellikle İsa'yı resmetme biçimi, acıyı ve çirkinliği göstermesi, Rönesans dönemindeki klasik ve idealize İsa ve Madonna resimlerinden ayrılmaktadır. Daha önce çektiği eziyete ve yaralara karşın sakin duruşunu ve “güzel” oranlı biçimini koruyan İsa'yı etkileyici dramatik bir konumda resmetmiştir.
Medici Ailesi: 14. ve 17. yüzyıllar arasında Floransa'da (İtalya) yaşamış güçlü ve etkin bir ailedir. Aile üç papa (X. Leo, VII. Clement,XI. Leo), çok sayıda Floransa hükümdarı ve daha sonra Fransa kraliyet mensupları yetiştirmiş, ayrıca İtalyan Rönesansı'nı etkilemiştir. Medici isminin kökeni kesin olarak bilinmese de tıp kökenli olduğu düşünülmektedir (medico). Aile mütevazı bir başlangıçtan sonra ilk defa bankacılık ile güç kazandı. Medici Bankası Avrupa'nın en başarılı ve saygın bankalarından biri olmuştur. Buradan yola çıkarak Mediciler önce Floransa'da, sonra da İtalya ve Avrupa'da politik güce kavuştular. Giovanni di Bicci de' Medici bankacılık işine giren ilk Medici idi ve Floransa devlet yönetiminde etkinleşti. Daha sonra oğlu Cosimo de' Medici 1434 yılında “gran maestro”olarak Floransa şehir devletinin gayri resmi başı oldu. Alessandro de' Medici 1537'de ilk Floransa dükü unvanını aldı. Sanatçılara destek vererek tiyatro alanına katkı sağlamışlardır. 1485'te İtalya kentlerinde özellikle burjuva sınıfı oluşmaya başlıyordu. Tiyatro alanındaki gelişmeler, oyunların popülerliği İtalyancaya çevrilmeye henüz başlanmış olmasıyla daha geniş bir kitleye ulaşmıştır. Böylelikle 16. yüzyılda Latincenin yerini yerel dil alıyor. Medici ailesi, 15. ve 16. yüzyılda iktidar mücadelesi, servetleri ve itibar yönünden Floransa’yı oldukça etkilemiştir.
Medusa'nın Salı: Fransız ressam Théodore Géricault'nun 1818-1819 yıllarında yaptığı Fransız romantizminin başyapıtlarından sayılan kompozisyon. Resim gerçek bir olaydan alınmıştır. 1816 yılında Moritanya açıklarındaki Arguin Kayalıkları'na çarpan Fransız gemisi Méduse'ün kazazadeleri, bir salın üzerinde bütün dramatik ve gerçek boyutuyla gösteirlmiş ve dönemin Paris'inde insanlar tabloyu görmek için kuyruğa girmişlerdi.
Melankoli: Kara sevda, melankoli ya da mâl-i hülyâ (Yunanca μελαγχολία - melankolia, "üzüntü" Eski Yunanca μέλας (melas), "kara,siyah",+ χολή (kholi) kara safra), günümüzde yaygın olarak kişinin az hareketli ve normalden daha heyecansız bir hayat tarzını sürdürdüğü depresyondan kaynaklanan bir duygudurum bozukluğu anlamında kullanılır. Dürer'in ünlü gravürü. Sanatçı antikiteden ortaçağa kadar oluşmuş bir imgeyi yorumlamaya çalışmıştır. Romantizmle beraber estetik bir duygulanıma gönderme yapmaya başlamıştır. Bkz: Romantizm, Strum und Drang
Michelangelo: (1475 – 1564), ünlü İtalyan Rönesans dönemi ressam, heykeltıraş, mimar ve şairidir. Tam adı Michelangelo di Lodovico Buonarroti Simoni'dir. Rönesans'ın en önemli sanatçılarındandır. Antikiteden gelen ideal insan biçimiyle gelecekte barok olarak adlandırılacak dönem arasındaki en başat sanatçılardandır. Yunan uygarlığından gelen pagan mitolojik öğeleri dönemin Hıristiyanlığıyla mükemmel bir şekilde buluşturmuştur. 1505 yılında Papa II. Julius tarafından kendisine, en önemli başarılarından biri olacak Vatikan’ın yanındaki Sistine Şapeli’nin tavan resimlerinin yapılması işi verilir. 520 metrekarelik bir alanda yaklaşık dört yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bitirir. Ortasında , her biri Âdem, Havva ve Nuh Tufanıyla ilgili İncil’in Eski Ahit’inden alınma öykülerden esinlenerek yapılan resimlerin bulunduğu dokuz pano bulunan freskin yan unsurları da mitolojik figürlerle bezelidir. Özellikle “Adem'in Yaratılışı” ismindeki sahne Batı resim sanatının en canlı tasvirlerinden biri kabul edilir. Davud heykeli oran, uyum, denge, parlaklık olarak nitelendirilen klasik anlayışın zirvelerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Mimesis: Taklit, mimik, benzerlik kurmak. Aristotales'e göre bütün sanatların temelini dünyanın taklidi oluşturur. Aslında Platon (M.Ö. 427-347)’nun eserlerinde ve felsefesinde de, her şeyin aslının idealar dünyasında bulunduğu, bu dünyadakilerin hepsinin onun iyi ve kötü taklitleri olduğu şeklinde bir görüş vardır. Aristoteles ise insanda bir taklit (mimesis) yeteneği ve hazzının bulunduğunu, sanatçının olayların ve varlıkların özündeki ideali, fikri taklit ettiğini söyler. Sanatçı, adeta tabiatın eksik bıraktığı şeyleri tamamlar. Aristotales'in Poetika kitabındaki katarhsis ile birlikte temel kavramlardan biridir.
Minerva: Eski Romalılar’ın tanrıçalarından biridir. Yunanlılar bu tanrıçaya Athena adını vermişlerdir. Zeus'un bilgelik ve us tanrıçası Metis'ten doğan kızıdır. Romalılar Minerva’ya savaş, akıl, sanat tanrıçası olarak taparlardı. Minerva’nın Baykuşu meteforunu Hegel Hukuk Felsefesi adlı kitabının önsözünde kullanır.Bu metofor ile Hegel olayların önce olduğunu bunlara bağlı oluşan düşüncelerin sonradan elde edildiğini vurgular. Çünkü Hegel'e göre var olanı kavramak felsefenin görevidir çünkü var olan akılıldır ve herkes kendi zamanın çocuğudur.,
Mnemosyne: Yunan mitolojisinde bellek-hafıza tanrıçası (Mνημοσύνη). Uranos ve Gaia'nın titan olarak adlandırılan çocuklarından biridir. Yazıyı, hatırlamayı ve kelimeleri yaratmıştır.
MOMA: 1929’de New York’da açılan Newyork Modern Sanatlar Müzesi'nin kısaltması olarak kullanılmaktadır. Çağdaş sanatın en önemli mekanı olarak bilinir.
Monokrom: Tek renk, sanatta 20. yüzyıl modernizminin en büyük ayırt eci yöntemlerden biridir. Monokrom, diğer renkleri gözetmeden renklerin her birinin kendi içindeki potansiyeli üzerine yoğunlaşmayı getirdi..
Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliği: (kısaca Müstakiller) Türkiye'de 1929-1932 ve 1936-1942 arasında etkinlikler gerçekleştirmiş bir sanatçı topluluğudur. Birlik, Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nden sonra Türk resim sanatının tarihsel süreci içinde kurulan derneklerin ikincisi; Cumhuriyet dönemi sanatçı topluluklarının ise ilkidir. 1914’ten sonra Sanayi-i Nefise Mektebi'nde öğrenime başlayan, Avrupa'da resim öğrenimini tamamladıktan sonra yurda dönen sanatçılar tarafından oluşturulmuştur. Türkiye’de heykel ve resim sanatının benimsenmesini kolaylaştırmak için çalışan Müstakiller, sanatçının ekonomik özgürlüğünü savunmuş, sanatçıların maddi kaygılarını dile getirerek bu konuda çalışmalarda bulunmuştur.
Müzler: Yunan mitolojisindeki sanat perileri. İlham perileri ve Musalar olara da bilinirler. Müzlerin, etkili oldukları sanat veya bilim dallarıyla birlikte, isimleri şunlardır: Kalliope (destanlar), Kleio (tarih), Urania (astronomi), Thalia (komedya), Melpomene (tragedya), Polyhymnia (dinsel şiirler), Erato (aşk şiirleri, erotik şiirler), Euterpe (lirik şiirler), Terpsikhore (koro şarkıları ve dans). Müze kavramı da bu kökenden gelmektedir.
M
Akkok akis logos
Facebook Twitter Instagram Youtube